Paul Marie Verlaine

PDF Olarak İndir

Paul Marie Verlaine Kimdir Hayatı

Paul Marie Verlaine, 30 Mart 1844 tarihinde doğup 8 Ocak 1896 tarihinde hayatını kaybeden, Fransız edebiyatının önde gelen şairlerinden biridir. Babasının disiplinli askeri yaşamına rağmen, gençliği boyunca serbest ve bohem bir hayat tarzını benimsedi. Verlaine düzenli bir eğitim almadı, lise eğitimini tamamladıktan sonra iş hayatına atıldı. Paul Verlaine, kısa bir süre Fransa ve İngiltere’de öğretmenlik yaptı, ancak bu mesleği sürdürmede başarılı olamadı.

1871 yılında Paris’e taşındı ve bu dönemde Parnasizm akımını benimseye sanatçılarla tanıştı. Ancak zamanla bu akımdan uzaklaşarak sembolizm şiirinin yolunu seçti. 1872 yılında eşini terk ederek ünlü şair Arthur Rimbaud ile eşcinsel bir ilişkiye başladı. İkisi Londra ve Brüksel’e seyahat etti ve bu dönemde birçok deneyim yaşadılar. Ancak aralarındaki anlaşmazlıklar nedeniyle Brüksel’de Rimbaud’u silahla yaraladı ve bu olayın ardından iki yıl hapis cezasına çarptırıldı.

Paul VerlaineEdebi Kişiliği

Paul Verlaine, gençlik döneminde Parnas ekolünün önde gelen temsilcileri olarak kabul edilen Leconte de Lisle, José María Heredia, Theodore de Banville, François Coppée ve Sully Prudhomme gibi şairlerden etkilenir. Aynı dönemde, Baudelaire gibi başka bir büyük şairin etkisi de onun şiirlerinde hissedilir. “Kötülük Çiçekleri” adlı eserinde geçen bir dize tarafından adlandırılan “Zuhal Şiirleri” (Poèmes saturniens), hem Verlaine’in kişisel üslubunu hem de inançlarını, duygusal derinliğini ve hassasiyetini yansıtan, aynı zamanda bir müzikalite arayışını içeren şiirlerini içerir.

Daha sonra, Verlaine Parnasizm ekolünden uzaklaşarak Dekadan hareketinin öncülerinden biri haline gelir. Kendi geliştirdiği şiir anlayışı, sembolizm akımının doğuşuna zemin hazırlayan etkenlerden biri olur. Charles Baudelaire gibi, Verlaine’in de şiiri gerçek yaşamıyla sıkı bir şekilde örtüşür ve bu yaşamından izler taşır. Özellikle erken dönem şiirlerinde hayattan kaçma isteği, buhranlar ve içsel sıkıntılar – yine Baudelaire’de olduğu gibi – önemli temalar arasında yer alır. Mutluluk, aşk, cinsellik, düşlerin dünyası, bilgelik, din, ve inanç gibi farklı temalar Verlaine’in şiirlerinde yıllar içinde değişen eğilimlerle sık sık işlediği konular arasında bulunur.

Paul Verlaine Şiir Anlayışı

1874 yılında yayımladığı “Sözsüz Romanslar” (Romances sans Paroles), Paul Verlaine’in şiir anlayışının samimi, nostaljik ve ince bir şekilde olgunlaştığının belirgin bir ifadesidir. Bu eser, önceki dönemlerde gözlemlenen temaların ve dilin değişimini yansıtan önemli bir kilometre taşıdır.

Verlaine, bu eserde şiirin müziğine ve ritmine büyük önem vermiştir. Tekli dize kullanımı, onun şiirindeki akıcılığı ve ritmi vurgulamak için tercih ettiği bir özelliktir. Aynı zamanda bu, Fransız şiir geleneğinde o döneme kadar pek kullanılmayan bir teknikti. Şiirin içinde “Tekli dizeden şaşma” tavsiyesi vererek, bu dize biçimine olan bağlılığını açıkça ifade etmiştir. Her dize 3, 5, 7 veya 9, 11, 13 heceden oluşan bir tekli dize kullanarak, geleneksel vezinden farklı bir yol izlemiştir. Bu, klasik şiirin uzun cümleler ve aleksandrin ölçüsüne dayalı hitabetini bırakarak yeni bir estetik anlayışa doğru önemli bir adımdır.

Paul Verlaine, şiirinde geleneksel kafiyenin ötesine geçerek, daha karmaşık ve gizli bir müzikaliteye odaklanmayı tercih eder. Genellikle tam kafiyenin yerine yarım kafiyeyi kullanır. Kafiye, onun şiirinde sadece bir ses benzerliği olmanın ötesinde, çağrışım ve anlam bağlamında derin anlamlar taşır. Ayrıca, iç kafiyelere de sık sık yer verir, bu da şiirinin daha zengin ve çeşitli bir yapıya sahip olmasını sağlar.

Verlaine’in çizdiği imgeler, hitabeti özgürleştirir ve geleneksel retoriği bir kenara bırakarak doğrusal ve düzyazıya yakın bir şiirsel biçim oluşturur. Artık dizenin ritmi, konuşma dilinin doğal akışını takip eder. Şiirlerinde cümlenin ritmi, onun için sadece bir estetik tercih değil, aynı zamanda duygusal bir anlatım aracıdır. Bu, Verlaine’in şiirinin özgün ve çağdaş bir ifadesini sağlar.

Paul Verlaine Eserleri

Verlaine, hayatının sonuna kadar içki ve uyuşturucu bağımlılığıyla mücadele etti, ancak yine de önemli eserler üretti. Şiirlerinde hayal dünyasına, doğanın yarı aydınlık ve renkli görünümüne odaklandı. Fransız edebiyatına özgü bir hava, canlılık ve müziğin kapılarını araladı. “Zuhal Şiirleri,” “Aşıkların Bayramı,” “Güzel Şarkı,” “Şiir Sanatı,” “Sözsüz Romanlar,” ve “Usluluk” gibi eserleri, onun en ünlü eserlerindendir.

Paul Verlaine hangi akım temsilcisi

Paul Verlaine Hangi Akım

Paul Verlaine, Fransız edebiyatının önemli bir figürüdür ve şiirsel ifadenin yenilenmesine katkıda bulunmuştur. Sanatı devrimci bir şekilde değil, mükemmeliyetin egemen olduğu geleneksel şiirsel bir mirasın zirvesini temsil eder. Onun şiiri yaşamı araştırır, düzenler ve yeniden tanımlar. Verlaine, şiirin ritminin ötesinde bir müzik olduğuna inanır ve bu iki unsuru ayrılamaz bir şekilde bir araya getirir. Kullandığı mecazlar, gerçeğin ötesine geçmeye ve duyumları güçlendirmeye dayanır.

1883’te Le Chat Noir dergisinde yayınlanan “Langeur” adlı soneti, Dekadanların estetik anlayışının bir özeti haline gelir. Dekadanlar, sanatın doğanın üstünde olduğuna, en yüce güzelliğin çürüme ve çöküşle ilişkili olduğuna inanırlar ve bu nedenle toplumsal normlara ve değerlere karşı gelirler. Verlaine, sonraki yıllarda dekadan sanatın eskidiğini ve anlamsız hale geldiğini düşünse de, ömrü boyunca toplumsal normlara karşı duran, isyankar, zaman zaman melankolik ve marjinal deneyimlerle tanınan bir dekadans idolü olarak kalmıştır.

Verlaine’in şöhreti, özellikle Joris Karl Huysmans’ın 1884 tarihli “A rebours (Tersine)” adlı romanıyla artmıştır. Huysmans, Verlaine’in sanatının gizemli ve lezzetli sırlarından bahseder. Ancak bu dönemde Verlaine, bu sanat anlayışından uzaklaşmıştır. Onun inişli çıkışlı ve fırtınalı hayatının ve kişiliğinin izleri şiirinde açıkça görülebilir. 1895’te Fransız edebiyat dünyası onu “şairlerin prensi” olarak ilan eder. Aynı yıl hayata gözlerini yumar. Verlaine, bireysel, düşsel, müzikal ve deneysel şiiriyle sembolizmin en önemli temsilcilerinden ve kurucularından biri olarak kabul edilir.

Yorum yapın